14 Mart 2016 Pazartesi

Korsan kız




Bu mö yaşamış bir denizci kızın hikayesi esrarengiz olayların yaşandığı bir dünyada geçiyor. Bir denizci kasabasında gemilerle ticaret yaparak geçinen bir halk varmış. Gemilerde çalışanlar güçlü genç erkekler olurmuş çünkü zor bir iş ve günlerce denizde geçirilen zorlu şartlar gemilere kadın alınmasını imkansız kılarmış. Gemide kadın olması günlerce erkeklerle seyahat etmek açısındanda sakıncalı tabi ama babası o kasabnın en iyi denizcilerinden olan bir genç kız sadece o kasaba tarafından bu işi yapabilmesi için kabul  görmüş. Denizciler sadece onunla çalışmayı kabulleniyorlarmış çünkü bu genç kız babası tarafından gayet güçlü yetiştirilmiş ve iri kıyım bir kızmış. Yaptığı ilk işte çıkan bir fırtınada gemisi kurtardığı için denizciler onu çok severmiş. 
       Korsanların ticaret gemilerine sıkıntılar yaşattığı bir dönemmiş. Zamanla kendi sularında korsan sayıları oldukça azalmış ve bir süre rahatça ticaret yapabilmişler. Bir gün mürettebatta bu kızında bulunduğu gemi açıldığında ilerde bir korsan gemisi belirmiş.Bu korsan gemisi gittikçe yaklaşmış ve mürettebat tam önlem almaya başlarken bir anda korsan gemisi netleşmiş. Gemideki bu kız hariç tüm erkekler şaşkınlık içinde dona kalmışlar. Çünkü korsan gemisi çok güzel ve tamamen çıplak kadınlarla doluymuş. Adamlara şaşkın bi şekilde bakan kız onların resmen hipnotize olmuş gibi hareketlerine şaşırmış. Çıplak kadınlar ticaret gemisine geçerek erkeklerin kıyafetlerini çıkarmışlar ve erkeklerin dimdik penislerini emmeye başlamışlar. bütün erkeklere aynı şey yapılıyormuş bir süre sonra erkekler boşalırken penislerinden sperm yerine inci taneleri dökülmeye başlamış ardı arkası kesilmeyen bu boşalma erkekleri bir deri bir kemik bırakmaya başlamış ve en sonunda tüm erkekler kuruyup öldüklerinde geriye yüklüce inciler bırakmışlar bu incileri toplayan korsan kadınlar gemilerine binip gitmişler erkeklerde bir süre sonra rüzgarla kül gibi savrulup yok olmuşlar bir şekilde tek kalan kızcağız gemiyi tek başına zorla kasabasına ulaştırmayı başarmış ne kadar olanları anlatsada herkese saçma gelmiş hatta böyle birşeyin gerçek olsa bile bikaç kadınla mücadele edemeyecekmiyiz diyen denizciler hiç dikkate almamışlar daha sonra bu kız iki seferinde daha aynı şeyi yaşamış erkekler donup kalıyor resmen kadınların her istediğini yapıp incilerle korsan kadınlar kaybolup gidiyormuş zamanla kasabanın ticari gücü ve denizcileri iyice azalmış ekonomik sıkıntılar artmaya başlamış ne kadar silahlanıp yola çıksalarda aynı şeyin olmasını engelleyemiyorlarmış birgün yine bu kızın olduğu gemide aynı şey olduğunda korsan kadınlar uzaklaştıktan sonra korkunç bir fırtına çıkıyor bu sefer gemiyi kontrol edemeyen kızcağız bilmediği yerlere doğru fırtınayla sürükleniyor bütün geceyi kontrolsüz bi şekilde sürüklenerek atlatan kız gemisi bir adaya saplanmış şekilde uyanıyor adaya ayak bastığında ortada dev gibi bi kulenin olduğu ve bir sürü güçlü erkeğin dolandığını fark ediyor kızı farkeden erkekler kızı kolundan tutup kuleye doğru götürüyorlar ama bütün erkeklerin yüzünde boş bakan aşırı bir büyünün tesirindeymiş gibi ifadeler varmış kuleye girdiğinde kulenin tepesinde küçük bir havuz duruyormuş bütün erkekler havuzun başına geçip mastürbasyon yaparak havuzu spermle doldurmuşlar sonra iki adam odanın birine girip içerden yürümekte bile zorlanan çok zayıf ve yaşlı bir kadını kolundan tutarak havuza doğru getirmişler kadını havuza soktuklarında bir süre sonra o kadın gayet genç güzel bir kadın olarak çıkıvermiş ve odada duran koltuğuna oturmuş ve denizci kızla göz göze gelmiş kız kadına seni biliyorum sen şu esrarengiz büyücü kadınsın kimse senin varlığını kanıtlayamıyor ama anlatılan hikayelerden seni biliyorum demiş kadın doğrulamış büyücü kadın olduğunu ve denizci kıza burada ne işin var buraya nasıl geldin diye sormuş denizci kız olup biteni anlatmış korsan kadınların erkekleri nasıl büyülediğini spermlerin nasıl inciye dönüştüğünü anlatmış o yüzden fırtınayla buraya sürüklendiğini anlatmış büyücü kadın o korsanları bildiğini zamanında o korsanları kendisinin lanetlediğini söylemiş neden diye sormuş denizci kız bu korsan kadınların güzelliği dikkatini çekmiştir heralde demiş büyücü kadın bu kadınlar lanetlenmeden önce korsan değillerdi barbar bir kavimin aç gözlü güzel kadınlarıydı genç barbar denizci erkekleri ayartıp devamlı onlar için inci getirmelerini isterlerdi barbar erkeklerde denize açılıp gittikleri yerleri yağmalayıp güzel sevgilileri için inci toplarlardı birgün bu barbarlar senin gibi fırtınada kaybolup bu adaya denk geldiler benim hazinemi çalmaya çalışırken bende onlara büyü yapıp kölelerime çevirdim ve onları bekleyen aç gözlü sevgililerinide lanetleyip sonsuza kadar inciye açlık çekmelerini sağladım böylece denize açıldılar gördükleri erkekleri büyüleyip onları kurutana kadar emdiler lanetleri şuydu spermi inci gibi görüyorlar alabildikleri kadar alıyorlar ve gidiyorlar ama bir süre sonra spermler buharlaştığından incisiz kalmış oluyorlar ve yeniden erkek peşine düşüyorlar yani sonu gelmez bi döngü bir lanet denizci kız büyücüye yalvarıyor ve halkım bu lanet yüzünden aç kalmak üzere biz deniz ticaretiyle geçiniyoruz ve hiç denizcimiz kalmayacak bu gidişle nolur bu laneti kaldırın diye yalvarıyor büyücü kadın denizci kıza bir şartla bu laneti kaldıracağını söylüyor kendisine gençliğindeki gibi büyü tesirinde olmadan tam kalbiyle kendi arzusuyla aşık olabilecek bir erkek getirirse laneti kaldıracağını söylüyor ve denizci kıza bu adayı nasıl bulacağını tarif ederek kızı azat ediyor kız büyücünün şartını kabul edince büyücü kadın lanetin nasıl kalkacağını anlatıyor önce bu korsan kadınlar neden erkekleri emiyor biliyormusun diyor normal yolla sevişmeyi unutturdum onlara ama ne zaman vajinalarıyla sevişirler o zaman büyü kalkar diyor o kadınları bu lanetten kurtarıp bana erkeğimi getirmessen sende o kadınlara katılırsın diyor kız gemisiyle evine yol alırken bir yandanda kara kara düşünüyor bu kadını sperm içinde yüzerken gören bir erkek kesin tiksinir bundan e sperm içinde yüzmessede çok çirkin ve yaşlı bir hal alıyor. ben nasıl birini bulabilirimki diye düşünüyor ama en azından büyücünün söylediğinin doğru olup olmadığını test etmek istiyor birgün yine hiçbişey olmamış gibi denizcilerle denize açılıyor korsan kadınlara yakalanan denizciler emilip birer birer ölürken denizci kız korsan kadınlardan birini yakalayıp odasına kitliyor korsan kadınlar ganimetlerini alıp döndüğünde yani gemideki son erkekte ölünce denizci kız odada kitli kadınla kasabasına dönüyor kadını odadan çıkarmadan kasabaya gidip bir erkeği kolundan tutup gemiye getiriyor önce odaya denizci kız girip kadının hem gözlerini hem ellerini bağlıyor ve erkeği odaya çağırıp kadınla normal yoldan birleşmesini söylüyor adam kadının vajinasına boşalınca kadın normale dönüyor sonra iyice emin olmak için adamı emip boşaltıyor ve bu sefer adamdan normal sperm akıyor ve adam ölmüyor denizci kız büyücünün doğru söylediğinden emin oluyor ama hala büyücünün şartını nasıl yerine getireceğini bilmiyor düşünürken büyücünün sperm havuzunda gençleşip güçlendiğini hatırlıyor eğer o adada erkek olmassa spermde olmaz sperm olmassa büyücüde güçsüz kalır diye düşünüyor aklına parlak bir fikir geliyor ve yanına iki denizci daha alarak denize açılıyor korsan kadınların gelmesini bekliyor ve gemide erkek olduğu için korsan kadınların görünmesi uzun sürmüyor büyücünün adasına giden yolu bildiği için korsan gemiyi peşine takıp mesafeyi koruyarak adaya kadar korsan kadınları sürüklüyor adaya vardıklarında adadaki onlarca erkeği farkeden kadınlar adaya hücum ederek erkekleri emmeye başlıyorlar adadaki erkekler eski sevgileri olduğu için sanki daha bi istekli emiyorlar onları dolgun dudaklarını damarlı sert penislerin her yerinde şehvetlice gezdirip testisleri yutarcasına emip dilleriyle damarları hissediyorlar adeta ve erkekler hiç boşalmadıkları bir güçle fışkırtıyor spermlerini erkekler bir bir öldükçe büyücü korumasız kaldığı için denizci kız odaya yaklaşabiliyor en son kule içindeki korumalarda ölünce kız büyücünün odasına dalıp belindeki kılıçla büyücünün kafasını kesiyor ve adadan ayrılarak halkını kurtarmış oluyor

Yaşama içgüdüsü




bir yolcu gemisi kaza geçirip batıyor bi adamla genç güzel bir kadın hayatta kalıyor yüzerek denizin ortasında bir kayalığa ulaşıyorlar ama sadece bir parça kaya başka hiçbirşey yok küçük bir kaya parçası bir gün boyunca etraftan kendilerini kurtarabilecek bir gemi bekliyorlar hiçbirşey geçmiyor ikinci gün susuzluk ve açlık iyice bastırmış oluyor kadın yandaki adamdan faydalanabileceğini düşünüp adama bir fikir söylüyor adama hiç çocuğu olup olmadığını soruyor adam olmadığını söyleyince kadın diyorki benden çocuk yap ve sonrada beni haytta tutki neslin devam etsin adam bunu nasıl yapacağını sorduğunda kadın ilk dölünü içine bundan sonrakileri oral yolla beni beslemek için kullan diyor ve uygulamaya başlıyorlar 3. günden sonra adam çok bitkin düştüğünden ölüyor. o güne kadar besleyici proteinli bir besin olan spermle beslendiği için kadın hayatta kalıyor 4 gün adamın testislerini yiyerek hayatta kalıyor 5. gün kazadan kurtulan bir sandalla bir adam kadını kurtarıyor sandalda ikisi var ve yine yiyecek olmadığından aynı numarayı sandaldaki adama yapıyor ha şunu söylemedim önemli ayrıntı sandalı gördüğünde kadın testisleri olmayan adamı denize atıyor ki diğer adam bu durumu görmesin neyse 5 gün yine kadın hayatta kalıyor ve bir kara göründüğünde sandaldaki testisleri yenmiş adamıda denize atıyor ve kurtuluyor kadın karaya ulaşınca kurtuluyor. insanlar yardım ediyor ve evine dönüyor bikaç ay normal hayatına devam ettikten sonra hani çok aşırı aç olduğunda önüne ne yemek gelirse gelsin insanlar ayıla bayıla yer ya bu psikolojiyle o gün yedikleri yemeğin çok mükemmel bir yemek olduğunu düşünürler aslında değildir sadece çok aç olduğun için beynin o yemeğin mükemmel olduğunu söyler sana kadının canı aşırı derecede insan testitsi çekmeye başlıyor hatırlarsan kayada ve sandalda yemek zorunda kalmıştı ve kurtulduktan bir hafta sonra çıkan haberler aklına geliyor gazetede kurtulduğu sahile 1 hafta sonra testisleri olmayan iki erkek cesedi vurduğu yazmıştı o sahil kasabasının halkı testisleri yiyen bir balık cinsi olduğundan şüpelenmiş ama bu olaylar birkaç aydır tekrarlanmayınca üstüne gitmemişler kadının aklına canı çok testis çektiği için yine şeytanca bir fikir geliyor normal şehirde bir erkeğin testisini kesip yiyemez elbet cinayetten veya adam yaralamaktan suçlanır kendine ucunda keskin balık dişlerine benzer yapısı olan bir tür makas yaptırıyor ve dalgıç eğitimi alıyor bir süre sonra o sahil kasabasına gidip bi süre oarada kalıyor ne zaman hava kararmaya yakın bir erkek tek başına tenha bir yerde denize girse  dalıp o maksla testisini kesiyor topluyor ve gidip yiyor birkaç hafta sahile durmadan erkek cesetleri vurmaya başlayınca halk bu sefer olayın üstüne gidiyor ve avcı bir dalgıç ekibi o bölgede yaşayan akşam üzeri avlanmaya çıkan bir balık cinsinden şüpelenip o balık cinsini avlamaya başlıyor nerdeyse o balık cinsinin soyunu tüketiyorlar kadın bunu bildiği için bu yaptığını tekrarlamıyor. çünkü tekrarlarsa bu sefer balıklarda tükendiği için halk başka şeylerden şüpelenebilir bikaç ay sonra kadının testise olan açlığı tekrar beliriyor ve yine şeytani bir planı uygulamaya sokuyor dergide avusturalyada yaşayan bir yamyam aborjin kabilenin olduğunu okuyor ve bu aborjinlerin bölgelerini turistlerin ziyaret etmediği için yamyamlık yapamadıklarını okuyor avusturalyaya gidip bu aborjinleri buluyor ve bir şekilde onlarla şu anlaşmayı yapıyor genç ve güzel olduğu için onlara şehirden beyaz erkekleri tavlayıp buraya çekeceğini onlarında bu erkeklerin testislerini kendisine vermelerini söylüyor aborjinler için harika bir fırsat çünkü sadece kadını yeseler bir daha insan eti bulamazlar ama kadın onlara hergün bir erkek getireceğini vaat ediyor aborjinlerinde bir şartı oluyor kabileye kabul edilmesi koşulunda kadının sırtına kırmızı bir mürekkepten kabilenin işaretini taşıyan dövmeyi yapmak istiyorla kadın kabul ediyor ve ensesinden beline kadar bir takım işaretler çiziyorlar kabilenin bir geleneği yıllarca kadın vaadini başarıyla yerine getiriyor ve kabilece yüzlerce erkek yiyorlar kadın artık yaşlanmaya başlayınca vaadini yerine getirmekte zorlanmaya başlıyor bunun için sıra kendisine gelir korkusuyla birgün av getirme bahanesiyle kaçıyor ve kabileden uzaklaşıyor kadın kaçtıktan sonra tekrar evine dönüyor ama iştahı arzusu yine peşini bırakmıyor son birkez daha yemeliyim diye düşünüp dolabından makasını ve dalgıç kıyafetini alıp sahil kasabasına gidiyor avını bekliyor ve yalnız bir adamın girdiğini görünce denize girip dalıyor dalıp adama yaklaşmaya kalmadan bikaç balığın saldırısına uğruyor balıklar kadını bir güzel miğdeye indiriyor meğer zamanında neredeyse nesli tükenen balıklar sanıldığının aksine sırtında kırmızı çizgiler olan balıklarla beslenirmiş kadının sırtındaki kırmızı kabile işaretlerini avladıkları balıklara benzetip kadını miğdeye indirmiş bu zavallı nesli azalan tür